Erçetin A. (Yürütücü), Şan Özbilen B.
TÜBİTAK Projesi, 2024 - 2024
Günümüz çevre koşulları göz önünde bulundurulduğu zaman, engelli bireylerin yaşam içinde daha kolay yer almalarını sağlayacak meslek dalları arasında mimarlık ve tasarım disiplini öncelikli konumdadır. Tasarlayıcı ve uygulamacı rolündeki mimarın ilk dikkat etmesi gereken husus, tasarladığı çevrenin, yapıların ve mekanların kısacası yapılı çevrenin herkesin kullanımına uygun şekilde tasarlanmasıdır. Tasarım yaklaşımının makro ölçekten mikro ölçeğe hayatımızın her noktasında söz konusu olduğu düşünüldüğünde yapılı çevre ve ürün özeline kadar her ölçek, her bireyin kullanımına hizmet vermelidir.
Bu nedenle "engellilere uygun çözümlerin üretilmesi için öncelikle engellilerin psikolojik durumlarının bilinmesi gerekmektedir" (Goldsmith 1984, 43). Çeşitli risk faktörleri ile günlük yaşantısında karşı karşıya kalabilen birey / engelli, fiziksel, çevresel ve psikolojik açıdan belirli problemlerle karşılaşmaktadır. Bu problemleri en aza indirebilmek için tasarım disiplininin her ölçeğinde evrensel açıdan göz önünde bulundurulması gereken tasarım problemleri, psikolojik etki kadar dikkat edilmesi gereken hususların başında yer almalıdır. Çeşitli alt gruplara ayrılan tasarım disiplininde ergonomik koşulların gerçekliği de önem teşkil etmektedir. Engelli bireylerin " edilgen birey " olarak değil, "toplum ve çevresel faktörler izin verirse aktif görev yapabilecek yetenekli insanlar olarak kabul edilmesiyle konumları değişebilir" (Thiberg 1996, 294).
Mimari disiplin bağlamında irdelendiği zaman mekân-donatı-insan arasındaki bağ, tüm kullanıcıların hak ettiği hayatı yaşayabilmesi için evrensel tasarım ilkelerinin doğru değerlendirilerek hayata geçirilmesi konusunu vurgulamaktadır.
Evrensel tasarım gerek kentsel mekânı gerek iç mekânı, tüm insanların kullanımına imkân tanıyan donatı tasarımlarının gerçekleştirebilmesine yardımcı olan esas tasarım düşüncesidir. Evrensel tasarım mümkün olduğunca geniş kitlelere ulaşabilen ve insanla uyum içinde çalışabilen bir tasarım anlayışı olarak tanımlamaktadır (Mace, Hardie ve Place 1991, Aktaran Belir 2018: 1). Bu ifadeye göre, mekânı tanımlayan her bir eleman tüm kullanıcılara hitap edebilmeli, farklı fonksiyonlara sahip olabilmeli ve dönüştürülebilmelidir. Yani prototip ve yaşam alanına yönelik tasarım anlayışının her bir bireyin faydalanabilmesine olanak tanıması, herkes için tasarım düşüncesine işaret etmektedir (Evcil 2014: 13).
Bu çalışmanın amacı belirlenen somut problem karşısında odak noktanın insan olduğu, öznenin mekanla olan bağını güçlendirecek farklı tasarım uygulamalarının geliştirilmesine yönelik çözüm önerileri sunmaktır. İnsan, çalışmanın çıkış noktası olduğu ve merkezine oturtulduğu için evrensel tasarım, ergonomi ve engelsiz erişim ifadeleri ön plana çıkmaktadır. Bu durum, donatı tasarımı aracılığıyla kullanıcıların mekândan (kent ölçeğinden / ürün ölçeğine) maksimum düzeyde faydalanmasını öngören tasarım önerilerini tartışmaya açmaktadır.