efe yayıncılık akademi, İstanbul, 2025
Uyku, organizmanın refahını kontrol eden ve evrimsel zaman ölçeği
boyunca en iyi korunmuş aktivite olabilecek merkezi sinir sisteminin temel
bir çalışma durumudur. Uyku, insan ömrünün üçte birini kaplar ve beyin
fonksiyonu ve ruh sağlığı için en önemli psikofizyolojik süreçlerden birini
temsil eder. Yüksek omurgalılar için birincil ve temel biyolojik bir ihtiyaç
olan uyku, düşük omurgalılarda da uyku benzeri durumlar görülmektedir.
Uyku, yaşam için temel olan oldukça organize ve karmaşık bir durumdur.
Hayatımızın yaklaşık üçte birinde uyumaya mutlak bir ihtiyacımız vardır.
Uyku, insan vücudunun aktiviteden sonra toparlanmasını sağlayarak, sonraki
işleyişin en iyi şekilde gerçekleşmesini sağlayan metabolik bir ihtiyaçtır.
Uyku yoksunluğu ve kaybı,bilişsel bozukluk, ruh hali değişiklikleri ve
hormonal anormalliklerle yakından ilişkilendirilmektedir (Troynikov ve ark.,
2018).
Diyet karbonhidrat ve yağ miktarı hem daha iyi hem de daha kötü
uyku kalitesi endeksleriyle ilişkilendirildi. Bununla birlikte, karbonhidrat ve
yağ türü bu ilişkilerde önemli bir faktördü ve kompleks karbonhidratlar
(örneğin lif) ve daha sağlıklı yağlar (örneğin doymamış yağlar) açısından
daha yüksek diyetler daha iyi uyku kalitesiyle ilişkilendirildi. Protein
açısından daha yüksek diyetler daha iyi uyku kalitesiyle ilişkilendirildi.
Genel olarak, lif, meyve, sebze ve iltihap giderici besinler açısından zengin
ve doymuş yağ açısından düşük diyetler (örneğin Akdeniz diyeti) daha iyi
uyku kalitesiyle ilişkilendirilmiştir (Wilson ve ark., 2022). Uyku, uyku
kalitesi ve uyku kalitesini etkileyen uyku bozuklukları üzerinde başlıca
beslenme faktörleri, karbonhidratlar, yağlar, proteinler, kafein ve alkol alımı
üzerindeki etkilere yer verilmiştir. Diyet ve uyku kalitesi arasındaki bağlantı
daha fazla araştırmayı gerektirmektedir. Bu bağlamda bu bölüm literatüre
güncel derleme bilgiler sunabilmek amacıyla yazılmıştır.