İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, cilt.16, sa.2-Cilt 3, ss.373-406, 2017 (Hakemli Dergi)
Etkin hukukî koruma için nihaî korumanın yanında geçici hukukî korumada son derece önemlidir. Bu nedenle, kanunkoyucu geçici hukukî korumalara ilişkingerek genel (HMK m.389 vd) gerekse de özel düzenlemeler (örneğin, İİK m.257 vd.;FSEK m.77, SMK m.158, 159) yapmıştır. Bu özel düzenlemelerden biri de Sınaî Mül-kiyet Kanunu’nda yer verilen ihtiyatî tedbirlere ilişkin düzenlemelerdir (SMK m.158,159). Sınaî Mülkiyet Kanunu’na istinaden talep edilen ihtiyatî tedbirlere ilişkin hükümbulunmayan hallerde, genel hükümler uygulanır (SMK m.159/3). İhtiyatî tedbir talebihakkında yapılan incelemede yaklaşık ispat ile yetinildiğinden, lehine tedbir kararı veri-lenin esas hakkındaki davasında haksız çıkması da mümkündür. Bunu öngörenkanunkoyucu haksız ihtiyatî tedbirden kaynaklanan tazminat davasına ilişkin hükümleride düzenlemiştir (HMK m.299). Bu hükme istinaden açılacak tazminat davasının soyutkoşul vakıaları (HMK m.399) ile haksız fiilden kaynaklanan tazminat davasının (TBKm.49 vd.) soyut koşul vakıaları esasen benzerdir. Aralarındaki tek fark, haksız ihtiyatitedbirden kaynaklanan tazminat davasında “kusur unsuru”na yer verilmemiş olmasıdır.Bundan hareketle Türk Hukukunda haksız ihtiyatî tedbirden kaynaklanan tazminat da-vasındaki sorumluluğun kusursuz (objektif) sorumluluk olduğu genel olarak kabuledilmektedir. Ancak bu genel kabulü, mutlak bir hak olan sınaî mülkiyet hakkına istina-den alınan ihtiyatî tedbirin haksız çıkması halinde de uygulamak hakkaniyete uygunolmaz. Sınaî mülkiyet hakkına istinaden alınan ve uygulanan ihtiyatî tedbirin sınaî mül-kiyet hakkının hükümsüzlüğüne veya iptaline karar verilmesiyle haksız çıkması halinde,lehine ihtiyatî tedbir kararı verilenin tazminat sorumluluğunun olması için, tedbiri talepettiği anda kötü niyetli olması veya ağır ihmâlinin bulunması gereklidir.