Tarık Buğra’s stories contain the writer’s observations on life and his experiences, besides containing parts from his own life. The writer’s stories’ source is, to a certain degree, his own life. As people leave traces even in the soil they step on, it is perfectly normal and understandable that a writer leaves traces of himself on his work. In this regard, it is very exciting to open the windows that lead to a writer’s life from his works. In this work, Tarık Buğra’s biographic traces on his stories are aimed to be detected by analyzing his life, and by looking at his stories over his life. While analyzing, Oğlumuz – Yarın Diye Bir Şey Yoktur and İki Uyku Arasında entitled stories are used as resources and the parts that are related to the writer’s life, which are compared with his biography, are presented to the readers.
Tarık Buğra’nın hikâyeleri, yazarın hayata dair gözlem ve edindiği tecrübeleri taşımasının yanı sıra kendi hayatından kesitler sunmaktadır. Yazarın hikâyelerinin kaynağı bir bakıma kendi hayatıdır. İnsanlar bastıkları toprakta bile ayaklarının izini bırakırken bir yazarın metinlerinden kendinden izler bırakması da gayet doğal ve anlaşılırdır. Bu bakımdan bir yazarın hayatına giden pencereleri yine yazarın metinleri üzerinden aralamak heyecan uyandırmaktadır. Bu çalışmada, Tarık Buğra’nın hayatını inceleyip hayatı üzerinden hikâyelerine bakarak yazarın hikâyelerinde bulunan biyografik izler tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu inceleme yapılırken, Oğlumuz – Yarın Diye Bir Şey Yoktur ve İki Uyku Arasında adlı hikâye kitapları kaynak olarak alınmış, hikâyelerdeki yazarın hayatıyla ilgili kesitler yazarın biyografisi ile karşılaştırılarak okuyucuya sunulmuştur.