İÇLİS IV İÇ MİMARLIK LİSANSÜSTÜ ÇALIŞMALAR SEMPOZYUMU, İstanbul, Türkiye, 20 - 22 Aralık 2023, ss.20-25, (Tam Metin Bildiri)
İnsan sağlığının korunması ve iyileştirilmesi amacı ile inşa edilen sağlık yapıları bu yönüyle tasarım ve uygulaması bakımından kritik bir öneme sahiptir. Aile sağlığı merkezleri ise birinci kademe sağlık yapıları grubunda yer alması sebebiyle diğer sağlık yapıları kadar kompleks özellikte olmasa da farklı yaş grubundan oluşan kullanıcı gruplarının gerek fizyolojik gerekse psikolojik gereksinimlerini, beklentilerini karşılamak zorundadır. Kişi aile sağlığı merkezine sağlığını korumak yahut bozulmakta olan sağlığını iyileştirmek adına tanı ve tedavi gayesiyle başvurmaktadır. Bu süreç içerisinde mekanın fiziksel nitelikleri, kullanıcının fiziksel ve psikolojik sağlığına mekansal algı yolu ile etki edebilmektedir. Bahsedilen durum diğer kullanıcılar olarak kurum çalışanları içinde geçerlidir. Mekan duyular aracılığıyla algılanmaktadır. Mekanın algılanması ve deneyimlenmesi üzerine yapılan araştırmalar göstermektedir ki; görsel duyum, diğer duyulara oranla %80 daha etkindir. Görsel algıyı etkileyen tasarım parametreleri ise biçim, doku – malzeme, renk ve ışık olarak sıralanabilmektedir. Aile sağlığı merkezleri gibi sağlık yapılarında ise bu etkilenme hali, kullanıcının yüksek kaygı seviyesi nedeni ile etkin rol oynamaktadır. Kurumda çalışan ya da tedavi kontrol amacıyla kuruma gelen kişi perspektifinden bakıldığında; biçimsel olarak ve malzeme boyutunda dokusal, renksel açıdan alınmış yanlış tasarım kararları ile niteliksiz aydınlatma koşulları fizyolojik ve psikolojik açıdan kişiler üzerinde stres yaratmaktadır. Dolayısıyla birinci basamak tedavi hizmetlerinden, aile sağlığı merkezlerinin mekan tasarımının, mekansal algı kapsamında irdelenerek, farklı kullanıcı grupları özelinde memnuniyet oranlarının belirlenmesine gerek duyulmaktadır