YAPAY ZEKÂ ETİĞİ VE İLETİŞİM - Sorunlar, Sınırlar ve Zorluklar, Burak Çeber, Editör, Nobel Yayınevi, İstanbul, ss.143-162, 2024
Yapay zekâ uygulamalarının, kurumların iş süreçlerine dahil olması ve sektörlerin işleyişine yön vermesi ile benzeri görülmemiş bir değişim ve dönüşüme tanık olunmaktadır. Bu değişim, hemen hemen herkesin yapay zekâ deneyimine sahip olacağı şekilde büyük bir hızla devam etmekte, yapay zekâ uygulamaları; eğitimden sağlığa, ulaşımdan finansa, hukuktan iletişime kadar pek çok alanda etkisini göstermektedir. Daha da ötesi, yapay zekâ, bu alanlarda iş ve iletişim süreçlerinin verimlilik, hız ve doğruluk üzerinden yeniden şekillendirilmesine katkı sağlamaktadır. Bu da yapay zekânın bu dönüşümdeki çarpıcı etkisinin, insan tabiatını taklit etmekten daha öteye geçerek günlük yaşamı ve organizasyonların yapısını yeniden şekillendirmeye doğru yol aldığını göstermektedir. Özellikle iletişim alanında yaşanan dönüşümün hız kazanması ile günümüzde artık yapay zekâ aracılı iletişimden (AI MC) söz edilmeye başlanmıştır. Bugün, yapay zekâ aracılı iletişime pek çok örnek vermek mümkün olsa da topyekûn bir değişimi başlatmada üstlendiği önemli rol düşünüldüğünde, yapay zekâ aracılı iletişime en iyi örnek olarak ChatGPT modellerini göstermek doğru olacaktır. Bu gibi yapay zekâ modelleri kimi zaman otomasyon, hız ve doğruluk çerçevesinde kimi zaman ise bağlamı olan insansı diyaloglar, gerçek zamanlı yanıtlar, geniş konu yelpazesi, kişiselleştirilmiş iletişim gibi özellikler ile alana katkı sağlamaktadır. Son dönemde üretken yapay zekâ araçlarının hızla gelişmesiyle birlikte, her bir yeni özellik bir önceki özelliği unutturacak kadar sıra dışı hâle gelmektedir. Bu gelişmeler bir yönü ile baş döndürücü bir hâl alırken diğer yönüyle de yapay zekâ kullanımından doğan etik sorunların yeteri kadar tartışılmamasına, hatta çoğu zaman gözden kaçmasına neden olabilmektedir. Bu doğrultuda yapay zekâ uygulamalarının iletişim alanında kullanımından doğan etik sorunları yeni medya, gazetecilik, reklamcılık, halkla ilişkiler, radyo, televizyon ve sinema, görsel iletişim tasarımı gibi iletişime dair alanlar üzerinden tartışmak önem arz etmektir. Bu kitap çalışması, yapay zekâ uygulamalarının iletişim alanında kullanımını konu almakla birlikte, iletişim alanında yapay zekâ uygulamalarının kullanımına ilişkin sorunları ve olası çözümleri ortaya koyarak etik sorunlara dikkat çekmeyi amaçlamaktadır. Kitabın; etik sorunların farkında olunması, tartışılması ve çözülmesi; gelecekte karşılaşılması muhtemel sorunlara ışık tutulması ve önlem alınması açısından önemli bir hareket noktası oluşturması dileğiyle…