Amaç: Hemşirelik kuram ve modellerine dayalı tasarlanan araştırmalar, hemşirelik bilgi birikimine katkı sağlamakla birlikte hemşirelik uygulamalarını da geliştirir. Bu çalışmanın amacı, ülkemizde hemşirelik alanında kuram ve modele dayalı yapılan lisansüstü tez çalışmalarının nitelik ve niceliğinin incelenmesidir. Yöntem: Çalışmanın örneklemini 2009-2019 yılları arasında Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) veri tabanına yüklenmiş, online tam metnine ulaşılabilen, hemşirelik kuram ve modellerine dayalı tasarlanmış 43 lisansüstü tez (11 yüksek lisans, 32 doktora) çalışması oluşturmuştur. Değerlendirme Fawcett ve Gigliotti’nin kuram/model kullanımında tanımladıkları basamaklar göz önünde bulundurularak yapılmıştır. Bu çalışmaya dâhil edilen tüm araştırmaların etik kurul onayının alınmış olmasına dikkat edilmiştir. Bulgular: Çalışmaların çoğunlukla (%74,4) doktora tez çalışmalarından oluştuğu ve kullanılan modellerin başında sağlık inanç modeli (%25,0) ve adaptasyon modelinin (%22,5) yer aldığı belirlenmiştir. Çalışmaların sıklıkla Halk Sağlığı Hemşireliği (%27,9) alanında yapıldığı görülmüştür. Doktora çalışmalarının %62,5’inde (n=20) kullanılan kuram veya modelin kavram, kuram ve deneysel yapısının belirtilmediği saptanırken; yüksek lisans çalışmalarında bu oran %63,6 (n=7) olarak belirlenmiştir. Altı çalışmada (%14) aynı kuram veya model kullanılarak yapılmış benzer çalışmaların sonuçlarına yer verilmediği, sadece iki doktora çalışmasında (%4,7) kullanılan kuram veya modelin zayıf yönleri ve uygulamasında yaşanan zorlukların açıklandığı saptanmıştır. Sonuç: İncelenen çalışmalarda, hemşirelik araştırmalarında kural ve model kullanımının sınırlı olduğu, kuram ve model kullanımı basamakları doğrultusunda bir standardizasyonun olmadığı belirlenmiştir.
Aim: Researches designed based on nursing theories and models make a great deal contribution to the accumulation of nursing knowledge alongside improvement in nursing practices. This study aims to analyse the quality and quantity of graduate dissertation studies based on theory and model in the field of nursing in our country. Method: The sample of the study consisted of 43 graduate theses (11 master's, 32 doctorates) studies designed based on nursing theories and models, which were uploaded to the Higher Education Council database between the years of 2009 and 2019, and which were accessible to the full text. The assessment was made considering the steps defined by Fawcett and Gigliotti in the use of theory/model. All the researches included in this study had ethics committee approval. Results: Most of the studies (74.4%) consisted of doctoral dissertation studies and health belief model (25.0%) as well as the adaptation model (22.5%) were the leading models. It has been seen that the studies were frequently done in the field of Public Health Nursing (27.9%). While 62.5% (n=20) of the doctoral studies did not specify the concept, theory and experimental structure of the theory or model used; this rate was 63.6% (n=7) in graduate studies. It did not include the results of similar six studies (14%) using the same theory or model, whereas it has been determined that only two doctoral studies (4.7%) explained the weaknesses and difficulties experienced in the theory or model used. Conclusion: In the studies analysed, it was determined that the use of rules and models in nursing research was limited and there was no standardization in line with the theory and model usage scales.