19. Ulusal Psikoloji Kongresi: "Barış ve Psikoloji", İzmir, Türkiye, 5 - 07 Eylül 2016, ss.182-183
Son yıllarda olumlu ruh sağlığı alanında yaygın olarak çalışılan iyi oluş kavramı, optimum psikolojik deneyim ve işlevselliği işaret eder (Deci ve Ryan, 2008). Psikolojik iyi oluş ise, bireylerin olumlu yönde işlevde bulunmak için çabalarken karşılaşabileceği farklı mücadeleleri (örn., kendini kabul, özerklik, yaşam amacı) ifade etmektedir (Keyes, Shmotkin ve Ryff, 2002; Ryff, 2014). Yaşam boyu gelişim teorilerine göre genç yetişkinlerin psikolojik iyi oluşun bazı alt boyutlarında orta ve ileri yetişkinlere kıyasla daha dezavantajlı olduğu bildirilmiştir (örn. Ryff, 1989). Ancak genç kuşakta psikolojik iyi oluşu etkileyen faktörleri bir arada değerlendiren çalışmalara rastlanmamıştır. Bu araştırmanın amacı, üniversite öğrencilerinde psikolojik iyi oluşu etkileyen çeşitli psikososyal faktörleri incelemektir. Bu doğrultuda, algılanan sosyal destek, algılanan ebeveyn tutumları (aşırı koruyucu tutum, reddedici tutum, duygusal sıcaklık), kariyer kararı öz-yeterliği ve mesleki sonuç beklentilerinin psikolojik iyi oluş üzerindeki yordayıcı etkileri değerlendirilmiştir. Araştırmanın katılımcıları, 2013-2014 akademik yılında İstanbul Üniversitesi’nin çeşitli fakülte ve bölümlerinde öğrenimlerine devam eden, yaşları 17-68 arasında değişmekte olan (Ortalama=21.13, SS=4.78), 304’ü kız (%71,5) ve 121’i erkek (%28,5) olmak üzere toplam 425 üniversite öğrencisidir. Veri toplama araçları olarak Kişisel Bilgi Formu, Psikolojik İyi Olma Ölçekleri, Sosyal Provizyon Ölçeği, Kısaltılmış Algılanan Ebeveyn Tutumları Ölçeği, Kariyer Kararı Yetkinlik Beklentisi Ölçeği-Kısa Formu ve Mesleki Sonuç Beklentileri Ölçeği uygulanmıştır. Regresyon analizi, açıklanan toplam varyansa katkılarına göre sırasıyla algılanan sosyal destek, kariyer kararı öz-yeterliği ve anneden algılanan reddedici tutumun psikolojik iyi oluşun anlamlı yordayıcıları olduğunu ortaya koymuştur. Buna göre, algılanan sosyal destek psikolojik iyi oluş puanlarındaki değişimin %33’ünü, kariyer kararı öz-yeterliği %13,3’ünü ve anneden algılanan reddedici tutum ise %4’ünü açıklamaktadır. Çalışmanın sonuçları, başta algılanan sosyal destek olmak üzere, kariyer kararı öz-yeterliği ve anneden algılanan reddedici tutumun üniversite öğrencilerinin psikolojik iyi oluşları üzerinde önemli bir rol oynadığına işaret etmektedir. Üniversitelerde öğrencilere sunulan psikolojik danışmanlık hizmetlerinde ve geliştirilen müdahale programlarında psikolojik iyi oluş üzerinde etkisi olduğu görülen ilgili psikososyal faktörlerin dikkate alınmasının yararlı olacağı düşünülmektedir.