Günümüzün bilgi dünyasında, teknolojik yenilikler hız kazanmış ve yeni bir yaşam biçimi kurulmaya başlamıştır. Radikal değişiklik, buluşçuluk sözcükleri işletme literatüründe sıkça duyulmaktadır. İnternetin ve iletişimin gelişmesi, hukukun bu değişime ayak uydurma çabalan, ahlak/etik kavramının yeniden gündeme gelmesi sonucunu doğurmuştur. Rekabet, kuruluşları müşteri odaklı olmaya zorlamaktadır. Gelişmiş ülkelerdeki artan refah düzeyi ise insanları yeni arayışlara yöneltmekte, eğlence sektörü giderek yükselmekte, estetik arayışlardan ve toplam yaşam kalitesinden söz edilmektedir. Bu gelişmeler ve yaşanan değişimler sanayi çağının gözde terimi olan verimlilik kavramının, yeni bir bakış açısıyla değerlendirilmesini ve yeniden tanımlanmasını gerekli kılmaktadır. Verimlilik artık bir iş kültürü, bir yaşam biçimi olarak algılanmalıdır. Günümüzde bilgi insanının verimliliği giderek önem kazanmakta ve Taylor'un beden işçisinin verimliliğinden çok daha fazla ve çeşitli alanların verimlilik tanımının içine katılmasını gerekli kılmaktadır. Yukarıdaki görüşleri test etmek amacıyla, farklı sektörde faaliyet gösteren 18 değişik kuruluştan seçilen 212 çalışanın katıldığı ve anket yöntemiyle gerçekleştirilen araştırma projesinde, çalışanların "verimlilik kavramını nasıl tanımladıklarına" ilişkin sorular yöneltilmiştir. Alınan yanıtların değerlendirilmesi ve geliştirilen toplam verimlilik modeli, makalenin konusunu oluşturmaktadır.
In our changing world, going through the knowlwdge society, many consumptions are becoming change. Productivity is one of them. Productivity term has been defined as a ratio between output and input of a system. But today, productivity has considered as a way of thinking and a way of living, mostly related with the system, technology and human values. The main results of this article depend on 212 employee answers; whom how they define productivity, why they want to be productiv and what are their main values. As a result a new ^total productivity model" has being discussing.
