İznik, tarihsel süreç içerisinde çeşitli uygarlıkları içinde barındırmış olup, bu dönemlere ilişkin etnografik eserleri, kalıntıları ve sivil yapıları sergileyen bir açık hava müzesi olma özelliğine sahiptir. Tarih boyunca ana ticaret yolları üzerinde bulunan İznik, stratejik açıdan önemli bir yere sahip olmuştur; bu durum kente ekonomik ve kültürel açıdan canlanmasına zemin hazırlamıştır. Bu çalışmanın amacı, erken Osmanlı dönemine odaklanarak “zaviye, imaret ve cami” örnekleri üzerinden İznik’in önemli yapılarının kuramsal bir çerçevede yeniden incelenmesidir. Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı kültürünü içinde barındıran kentte uygulanan plan şemaları gözden geçirilerek, çalışma zaviye, imaret ve cami yapılarıyla sınırlandırılmaktadır. “Erken Osmanlı mimarisi”nin önemli bir parçası olan İznik, bu çalışma kapsamında incelenirken, Türk yapı sanatının merkezi olarak kabul edilen bu mimari eserlerin önemi yeniden vurgulanmaktadır. Örnek seçilen yapılar ile ilgili literatür taraması ve yerinde fotoğraflama tekniği gerçekleştirilmiştir. Bu tarihi yapıların seçilme nedeni dönemin ilk örnekleri arasında yer almaları ve yapı yapım özelliklerinin tarihe ışık tutmasıdır.
İznik has contained various civilizations within itself in the historical process and it is an open-air museum exhibiting ethnographic works, ruins and civil structures related to these periods. İznik, which has been on the main trade routes throughout history, has had a strategically important position; this situation established the ground for the economic and cultural revival of the city. The aim of this study is to re-examine the important structures of İznik in a theoretical framework, by focusing on the early Ottoman period, though examples of “zaviye, imaret and mosque”. The study is limited to zaviye, imaret and mosque structures by reviewing plan schemes applied in the city that hosts Hellenistic, Roman, Byzantine, Seljuk and Ottoman cultures. While İznik, which is an important part of “Early Ottoman Architecture”, is examined within the scope of this study, the importance of these architectural works which are accepted as the center of Turkish building art is re-emphasized. A literature review and on-site photographing technique were carried out on selected structures. The reason for choosing these historical buildings is that they are among the first examples of the period and the building construction features shed light on history.