İlan yoluyla ödül sözü verme, 6098 Sayılı yeni Türk Borçlar Kanununun 9. maddesinde hüküm altına alınmıstır. Bu çok özel borç kaynağı, 818 Sayılı eski Borçlar Kanununun 8. maddesinde de az çok aynı biçimde yer almaktaydı. Bu maddeye göre, bir sonucun gerçeklesmesi karsılığında ödül vereceğini ilan yoluyla duyuran kimse, sözünü yerine getirmekle yükümlüdür. Ancak madde yeniden düzenlenirken, baslığında ve içeriğinde ödüllü yarısma vaadinde bulunan kimseden söz edilmemis olması önemli bir eksikliktir. Hükmün devamında, ödül sözü veren sonucun geçeklesmesinden önce sözünden cayarsa, dürüstlük kurallarına uygun olarak yapılan giderleri ödemekle yükümlü kılınmıs; ayrıca bir ya da birden çok kisiye ödenecek giderlerin toplamının ödülün değerini asamayacağı, eski metne göre daha açık olarak vurgulanmıstır. Bunun yanı sıra, eski maddeden farklı olarak vaatte bulunanın edimin gerçeklesmesini engellemesi durumunda yine aynı sartlarda giderim borcu altında olduğu da belirtilmistir. Böyle olmakla birlikte maddede, edim birden çok kisi tarafından gerçeklestirildiği takdirde, ödülün kime verileceği ile ilgili bir düzenlemede de bulunulması doğru olurdu.
Publicly promised remuneration is regulated in Article 9 of the new Turkish Code of Obligations Number 6098. This special obligation source, is based on Article 8 of the old Code of Obligations number 818. According to this article, a person who publicly promises a reward in exchange for the performance of an act, must pay in accordance with his promise. Besides this, a person who publicly promises a prize competition should have been clearly regulated in the title or inside of the new article. If this person withdraws his promise before performance has been made, he must reimburse one or more persons incurring expenditure in good faith on account of the promise up to the maximum amount promised unless he can prove that such person could not have provided the performance in question. In addition to that old legislation, if promisorrestrains the performer from performing his act, he would also reimburse expenditure in good faith on account up to the maximum amount promised. On the other hand, it should have been regulated who receive the reward in the new article in case more than one person performs the act.