Çalışma, Xavier De Maistre tarafından, 1794 yılında kaleme alınan, Odamda Yolculuk kitabının mekân anlatısı, konu edinmektedir. Kitap, yazarın kırk iki günlük oda hapsini, özgürlük yorumu olarak edebiyat eserine dönüştürmesidir. Yazar, yolculuk deneyimi üzerinden mekânı yani odasını, bedeni aracılığı ile hem kendisine hem de okuyucuya sorgulatır. Sorgulama; mekân-beden-şey karşılaşmalarına dayalı fenomenolojik bakış açısının ürünüdür. Bu da kitabı, mekânı anlamada, barındığı edebi içeriği ile bir kaynak haline getirmektedir. Çalışmada kitabın oda üzerinden kurduğu mekân anlatısı, fenomenolojik çalışmalara düşünceleriyle yön veren Husserl, Heidegger, Merleau-Ponty ve Bachelerd üzerinden analiz edilmektedir. Bu analiz sonucu yolculuk anlatısı üzerinden, mekân-beden-şey karşılaşmalarına dayanan ve mekânı keşfetmeye imkân veren fenomenolojik bir anlatı yöntemi ortaya konmaktadır. Kitabı biçimlendiren yolculuk deneyimin izleği, çalışmanın akışını ve strüktürünü belirlemektedir. Bu strüktür, mekânın keşfini olanaklı kılan anlatı yöntemi ile sonuç yerine yolculuğun önemsendiği açılıma ilerler. Odamda Yolculuk kitabı üzerinden izleği oluşan mekânın keşfi anlatısı; mekân tasarımı, üretimi ve düşüncesinin alışılagelmiş kalıplarının dışında hangi biçimlenişler ve kavramsal kurgular ile şekilleneceğine ilişkin yöntem önerisi olarak geliştirilmeye açık bir yapı ortaya koyar.
This study addressed the space expression of the book “Voyage autour de ma
chambre” (“A Journey Round my Room”) written by Xavier De Maistre in 1794. The book
is the transformation of author’s prison life of forty-two days due to a duel into a literal work somehow as an interpretation of freedom. Through the experience of journey, the author
questions and has the reader question the space. This makes its an important source in
understanding the space with its different and literal content. Questioning via the journey in
the book is the product of a phenomenological perspective based on space-body-thing
encounters. Based on this point, conceptual structure of book’s space expression is shaped
through Husserl, Heidegger, Merleau-Ponty and Bachelerd who shaped phenomenological
studies with their thoughts. Via the narration of journey, such structure puts forth the
exploration of space which resists space-body-object encounters, is ambiguous, has fuzzy
boundaries and extends towards eternity. Path of the journey experience with a limited time
also determines the flow and structure of this study.