KEFALET SÖZLEŞMESİNE İLİŞKİN OLARAK TÜRK BORÇLAR KANUNUNDA VE TÜRK TİCARET KANUNUNDA YER ALAN VE BİRBİRİ İLE ÇELİŞTİKLERİ DÜŞÜNÜLEN BAZI HÜKÜMLERE İLİŞKİN BİR DEĞERLENDİRME


ALTOP A.

İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, cilt.16, sa.2-Cilt 3, ss.55-66, 2017 (Hakemli Dergi) identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 16 Sayı: 2-Cilt 3
  • Basım Tarihi: 2017
  • Dergi Adı: İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.55-66
  • İstanbul Kültür Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

TTK m.7 hükmü ile TBK m.583/I, 2 hükmü arasındaki çelişkinin ve onunyarattığı tereddüdün, ticari bir borca kefalette, kefilin, müteselsil kefil sıfatıyla yüküm-lülük altına girme iradesini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmediği durum-larda dahi, TTK m.7 hükmündeki yasal karine uyarınca müteselsil kefil olarak kabuledilmesi suretiyle giderilmesi daha doğru olacaktır.TBK’da, kefilin, borçlunun yasal temerrüdünün sonuçlarından sorumlu tutulabil-mesi için, kendisine bir bildirim yapılmasına gerek olup olmadığı konusunda herhangibir açık hüküm olmaması ve bildirime gerek olmadığının kabulünün ise, hem TTKm.7/I, 2 hükmü ile çelişmesi hem de hakkaniyete aykırı olması karşısında, burada örtülübir kanun boşluğu bulunduğunun kabul edilmesi ve bu örtülü boşluğun da, TTK m.7/I, 2hükmünün -tüm kefalet sözleşmeleri için uygulanması gereken bir genel hüküm oldu-ğun kabul edilmek suretiyle- ticari olmayan (adi) kefalet sözleşmelerine de uygulanmasısuretiyle doldurulması daha uygun olacaktır.
The contradiction between Art. 7 of TCC and Art. 538 of TCO and the hesitation which is induced by this problem should be resolved accurately as follows: In case of surety ship for a commercial obligation, even if surety does not declare its consent for being joint surety by his/her own hand-writing in written form, in pursuance of the legal presumption stated in TCC Art. 7, he/she still should be considered as joint surety. To hold surety liable for the consequences of debtors default without a requirement of a notice, by taking into consideration that TCO has no provision in this direction, would be an unfair solution which is in contradiction with Art. 7/1-2 of TCC. Most appropriate solution of this problem is to accept the existence of an hidden (covered) gap in law in this respect and to fulfil this gap by considering that TCC Art.7/1-2 has a character of general rule thus it should be applied to every and any kind of surety ship contracts weather they are commercial surety ship or ordinary surety ship.