Fenerbahçe Üniversitesi Ulusal Marka Yönetimi Kongresi, İstanbul, Türkiye, 25 Nisan 2024, ss.361-386, (Tam Metin Bildiri)
Dünya kaynaklarının kullanım sınırlılığına bağlı olarak çevre bilincinin ve toplumsal
olgulara bağlı olarak kamusal sorumluluk bilincinin artması, tüketime olan bakışın ve
tüketim alışkanlıklarının da değişmesine neden olmaktadır. Bu kapsamda aşırı tüketim
sebebiyle doğal kaynakların zarar görmesi ve sosyal problemlerin ortaya çıkması
tüketicileri tüketim alışkanlıkları konusunda bilinçli tercihlerde bulunmaya
yönlendirmektedir. Bilinçli tüketim, tüketicilerin tercihlerinde sorumlu ve etik bilinçle
karar verme anlayışını ifade etmektedir. Günümüzde çevreye ve topluma karşı duyarlı
olan birey, tüketici kimliğiyle karar verirken bu duyarlılığını sürdürme çabası da gösterme
ihtiyacı duymaktadır. Buna bağlı olarak tüketicilerin bilinçli tüketim anlayışını
benimsemeleri ile markalara ve markaların bu konudaki çabalarına karşı duyarlılık
göstermeleri de paralel olarak gerçekleşmektedir. Bu anlamda karşılık bulamayan
tüketicilerin ise bilişsel olarak aktivist tüketici tutumuna yaklaştığı görülmektedir.
Tüketici aktivizmi ekonomik, sosyal, politik ya da ekolojik nedenlerle tüketicilerin
bilinçli olarak gerçekleştirdikleri satın almama ya da satın almaktan kaçınma eylemleri
olarak açıklanmaktadır. Tüketiciler, boykot, negatif WOM, markayı terk etme, reklam
tahrifleri gibi tepkilerle aktivist eylemlerde bulunmaktadır. Bu bilgiler doğrultusunda
araştırmanın temel amacı bilinçli tüketim eğiliminin tüketici aktivizmi oluşumundaki
rolünü ortaya koymaktır. Nitel araştırma yöntemlerinden derinlemesine mülakat görüşmesinin tercih edildiği bu araştırmada, 6’sı kadın, 6’sı erkek 12 kişiyle görüşmeler
yapılmıştır. Elde edilen veriler betimsel analiz yöntemiyle analiz edilmiştir. Çalışma,
bilinçli tüketimle ilgili görüşlerin ortaya konması ve tüketici aktivizmine dönüşüp
dönüşmediğinin tespiti konusunda önem arz etmektedir.
Increasing environmental awareness due to the limited use of world resources and public
responsibility awareness due to social facts also causes a change in the view of
consumption and consumption habits. In this context, the damage to natural resources and
the emergence of social problems due to excessive consumption direct consumers to make
conscious choices about their consumption habits. Conscious consumption refers to the
understanding of consumers making responsible and ethical choices. Nowadays, the
individual sensitivity to the environment and society needs to make an effort to maintain
this sensitivity while making decisions as a consumer. Accordingly, consumers adopt a
conscious consumption approach and show sensitivity towards brands and their efforts. It
is seen that consumers who cannot find a response in this sense are cognitively
approaching an activist consumer attitude. Consumer activism is the conscious actions of
consumers not to buy or to refrain from buying for economic, social, political, or
ecological reasons. Consumers take activist actions with reactions such as boycotts,
negative WOM, brand abandonment, and advertising distortions. In line with this
information, the primary purpose of the research is to reveal the role of conscious
consumption tendency in forming consumer activism. In this research, in which in-depth
interviews were preferred among qualitative research methods, interviews were
conducted with twelve people, six women, and six men. The data obtained was analyzed
using the descriptive analysis method. The study is essential in revealing opinions about
conscious consumption and determining whether it turns into consumer activism.