GÜMRÜK KANUNU’NDA İDARİ İTİRAZ YOLU


Creative Commons License

Armağan A., Seyhan S.

Hacettepe Hukuk Fakültesi Dergisi, cilt.10, sa.2, ss.441-460, 2020 (Hakemli Dergi) identifier

Özet

Gümrük Kanunu’nun İtirazlar başlıklı bölümünde yer alan 242. maddesinde gümrük vergi ve cezaları ile idari kararlara karşı başvurulabilecek itiraz yolu düzenlenmiştir. Gümrük Kanunu’nda yer alan idari itiraz gerek yüksek mahkeme içtihatları ve idare uygulamasında gerekse bu konuda yapılan akademik çalışmalarda ekseriyetle zorunlu idari başvuru yolu olarak kabul edilmektedir. Anılan hüküm ve hükme ilişkin ikincil mevzuat incelendiğinde, bu uygulamanın hem idari yargılama hukukunun temel ilkeleriyle hem de temel hak ve özgürlüklerle çeliştiği noktalar olduğu anlaşılmaktadır. Zira bu idari başvuru yolu, vergi mükellefinin mahkemeye erişim hakkını doğrudan etkilemektedir. Ayrıca uzayan idari ve yargısal süreçten dolayı kaynaklanabilecek gecikme faizi nedeniyle mükelleflerin mülkiyet hakkı da dolaylı olarak etkilemektedir. Bu çalışma neticesinde var olan hükmün idare ve yargı organları tarafından yanlış değerlendirildiği sonucuna ulaşılmaktadır. Zira Gümrük Kanunu’ndaki düzenleme açıkça ihtiyari bir başvuru yolu çizerken bu yol zorunlu olarak kabul edilmektedir. Daha sonra hükme ilişkin ikincil mevzuattaki düzenlemelerin kaynağı olarak İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (İYUK) 10. maddesine yapılan gönderme kanımızca hatalıdır. Zira İYUK m. 10, idarenin bir işlem tahsis etmediği durumlar için var olan bir düzenlemedir. Oysa Gümrük Kanunu’nda yer alan idari itiraz ancak gümrük idaresince yapılan bir idari işleme karşı yapılabilmektedir. Bu tespitler ışığında son olarak bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edilebileceğinin altı çizilmektedir. Zira idari itirazın sürüncemede bırakılması bireylerin var olan hukuki uyuşmazlığı yargı yoluna götürmesine engel olarak mahkemeye erişim hakkını engellemektedir.
In Article 242 of the Customs Code under the section “Objection”, objections against the administrative decisions on customs tax and penalties and the administrative decisions are regulated. This administrative appeal contained in the Customs Law Act is generally accepted as a mandatory administrative objection in the case-law of the higher courts, in the administrative practice and in academic studies on this subject. When the secondary legislation on the said provision is examined, it is understood that this practice contradicts both the basic principles of administrative jurisdiction and the fundamental human rights. Thus this administrative application affects the taxpayer's right to access to the court directly. Property Right of the taxpayer is also affected indirectly because of the interest of default the extended administrative and legal process may cause. As a result of this study, the conclusion that the existing provision has been misjudged by the administrative and judicial bodies. It is accepted as a mandatory way yet the regulation in the Customs Code clearly shows a discretionary application path. Subsequently, the reference to Article 10 of the Administrative Procedure