Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: İstanbul Okan Üniversitesi, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2024
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: EMEL GÜNER TEZCAN
Danışman: Sevcan Yağan
Özet:
Yapılan araştırmalar ve geliştirilen kuramlar evlilik ilişkilerinin ve birlikte ebeveynlik düzeylerinin çocukların gelişimindeki önemini ortaya koymaktadır. Etkilediği alanların ve bilinmeyen yönlerinin aydınlatılması için yapılan araştırmaların sonuçları, öneminin anlaşılmasında etkili olmaktadır. Birlikte ebeveynliğin hem evlilik ilişkileri hem de ebeveynlik uygulamaları üzerindeki etkili rolü giderek daha fazla destek bulmuş ve evlilik sağlığıyla başlayan, birlikte ebeveynlik süreçleriyle devam eden kapsamlı sistemin parçası olarak literatürdeki yerini almıştır. Bu bağlamda bu araştırmada, 0-18 yaş çocuğu olan ve evlilikleri devam eden ebeveynlerin evlilik doyumları ile birlikte ebeveynlik düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığını tespit etmek amaçlanmaktadır. Araştırmanın desenini, nicel paradigma kapsamında kullanılan ve iki veya ikiden fazla değişken arasındaki ilişkiyi belirleyen ve bu degişkenler arasındaki sebep-sonuç ilişkisini ortaya koyan ilişkisel tarama modeli oluşturmaktadır. Araştırmanın çalışma grubunu, Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan ve Türk vatandaşı olan, 0-18 yaş aralığında çocukları olan ve evlilikleri devam eden 401 ebeveyn oluşturmaktadır. Verilerin toplanmasında araştırmacı tarafından geliştirilen "Kişisel Bilgi Formu", Canel (2007) tarafından geliştirilen "Evlilik Doyumu Ölçeği" ve Özdemir ve ark, (2021) tarafından geliştirilen "Birlikte Ebeveynlik Ölçeği" kullanılmış olup, veriler çevrim içi anket formu yöntemi ile toplanmıştır. Araştırmada elde edilen verilerin analizinde IBM SPSS-27.0, değişkenler arasındaki doğrusal ilişkiyi test etmek ve ilişki derecesini belirlemek için Pearson Korelasyon Analizi, bağımsız değişkenin bağımlı değişken üzerinde oluşturduğu farkı görmek için t-test ve ANOVA yapılmıştır. ANOVA sonrası anlamlı fark ortaya çıkması nedeniyle ikili karşılaştırmalar için Scheffe testi tercih edilmiştir. Yapılan analizleler sonucunda cinsiyet, yaşanılan yer, evlilik türü, çocuğun cinsiyeti, çocuğun yaşı değişkenlerinin evlilik doyumunda anlamlı fark yaratmadığı, ancak çalışmaya katılan ebeveynin yaşı, evlendiği yaş, öğrenim düzeyi, ailenin ortalama gelir düzeyi, evlilik süresi ve eşlerin aralarındaki yaş değişkenlerinde ise anlamlı fark yarattığı tespit edilmiştir. Birlikte ebeveynlik düzeyleri açısından cinsiyet, çalışmaya katılan ebeveynin yaşı, yaşanılan yer, evlilik süresi, eş seçimi, evlenilen yaş, çocuk sayısı, çocuğun yaşı, çocuğun cinsiyeti ve evlilik türü değişkenlerinin anlamlı fark yaratmadığı; öğrenim düzeyleri, gelir düzeyleri, eşlerin yaş farkı değişkenleri açısından ise anlamlı fark yarattığı sonuçlarına ulaşılmıştır. Öte yandan, ebeveynlerin evlilik doyumunun, birlikte ebeveynlik düzeyleri ile ilişkili olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışmanın bulguları ve alanyazındaki diğer çalışmalar evlilik doyumu ve birlikte ebeveynliğin aile sistemlerinin sağlıklı olarak işleyişinde oldukça önemli bir yere sahip olduğunu göstermektedir.