Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: İstanbul Kültür Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Türk Dili Ve Edebiyatı Anabilim Dalı, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2025
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: MERVE NUR BOZOKLU
Danışman: Serdar Gürçay
Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu
Özet:
Bu
tez çalışması, Türk destanlarında yer alan güçlü kadınların hangi yönleriyle
güçlü olduklarının belirlenmesi ve bu yönlerin Carl Gustav Jung’un analitik
psikoloji kuramı çerçevesinde hangi arketip ve psikolojik tipe sahip olduklarını
analiz etmeyi hedeflemiştir. Çalışmada analizi yapılan kadın karakterler, fiziksel
güç, sezgi, annelik, fedakârlık, bilgelik, stratejik zekâ, güzellik, yol
göstericilik ve liderlik gibi farklı alanlarda sergiledikleri güç nitelikleri doğrultusunda
seçilmiştir. Her bir kadın, bireysel olarak değil, taşıdığı güç doğrultusunda arketipsel
ve psikolojik düzeyde neyi temsil ettiği yönüyle ele alınarak analiz
edilmiştir.
Çalışmanın temel amacı, psikiyatrist Carl Gustav
Jung’un analitik psikoloji kuramında yer alan arketip ve psikolojik tip
kavramları doğrultusunda, Türk destanlarındaki güçlü kadınları incelemektir.
Kadim Türk destanlarında karşılaştığımız kadınlar yalnızca bir anlatı unsuru
değildir. Farklı güç biçimleriyle kendisini gösteren kadın karakterler
olmasının yanında kolektif bilinçdışını yansıtan figürler olarak da karşımıza
çıkmaktadır. Amacımız, Türk destanlarındaki güçlü kadınların kim olduğunu, bu
kadınların hangi alanda güçlü olduğunu, Jung’un ileri sürdüğü kavram ve
yöntemlerin Türk destanlarındaki güçlü kadınlarla ne derece uyumlu olduğunu,
hangi arketipleri taşıdığını ve hangi psikolojik tipe sahip olduğunu
değerlendirmektir.
Güç kavramı, mekân ve zamana göre değişkenlik gösteren ve birçok dala ayrılan bir olgudur. Güç mefhumunu mitlerden dinlere, fantastik varlıklardan insanlara kadar uzanan alanlarda görebilmek mümkündür. Gücün en belirgin özelliklerini, halk edebiyatı türlerinden olan mit ve destanlarda da görmekteyiz. Destanlarda geçen kahramanlara ve olaylara baktığımızda, Jung’un kahraman arketipi, animus arketipi, yüce ana arketipi gibi birçok arketipi güçle ilişkili görmemiz mümkündür.
Arketipler,
kolektif belleğin oluşumunda yer alan sembol ve motiflerin çözümlenmesi
bakımından sosyo-kültürel DNA’mızdaki kodları bulmamız için bize yol
göstermektedir. Jung’un arketipleri içerisinde öne çıkanlar; anima, animus,
gölge, persona, aşama, kahramanlık ve anne arketipleridir. Bunun yanı sıra
Jung, iki dünyanın var olduğuna inanmaktadır. İlki içsel dünya; ikincisi ise
nesnel dünyadır. Bu karşıtlık, psikolojik tipleri doğurmuştur. Psikolojik tipler iki temel tipe ayrılır:
birincisi içedönük, ikincisi dışadönüktür. Jung, bu iki tip üzerine 4 işlev
daha ekler: düşsel, duyumsal, duygusal ve sezgisel.
İncelenen
Türk destanlarının yazıldığı döneme baktığımızda ataerkil bir toplum yapısı
görmekteyiz. Buna rağmen güçlü kadınların ön plana çıkması kayda değer bir
unsurdur. Bu kadınlar, güçlü ve savaşçı kimlikleriyle ön plana çıkmış, bazen
zırh ve kılıcını kuşanmış bazense zekasını kullanarak muzaffer olmuşlardır.
İncelenen kadın karakterler, kimi zaman fiziksel gücü ve cesaretli savaşçı
kimlikleriyle; kimi zaman ise koruyucu annelik, sezgisel bilgelik, fedakârlık
ve kararlılık gibi ruhsal ve ahlaki boyuttaki nitelikleriyle ön plana
çıkmaktadır. Bu perspektiften kadın karakterler sadece edebi işlevleriyle
değil, temsil ettikleri arketipsel güç ve geçmişten geleceğe aktarılan kolektif
bilincin taşıyıcısı olma hususunda dikkat çekmektedir.